Bugün, Türkiye’deki enerji sektörü, ülkenin en ilgi çekici sektörlerinden biri olma yolunda ilerlemektedir. Son on yılda hükümet tarafından yapılan özelleştirmeler ve yeniden düzenlemeler, katı yasal çerçeveler ve artan iç taleple birleşerek Türkiye’yi enerji yatırımcıları için kilit bir ülke haline getirmiştir.
TEİAŞ, 2014- 2023 yılları arasında yıllık %6 gibi bir büyüme tahmini yapmaktadır. Bu tahmin, demografik büyüme, şehir merkezlerindeki nüfusun gelişimi ve endüstriyel üretimdeki beklenen artış ile desteklenmektedir.
Ayrıca, Türkiye elektrik üretim pazarı dünyada en hızlı büyüyen elektrik üretim pazarıdır. 1998’den 2017’ye kadar toplam kurulu kapasite 23,000 MW’tan 81.500 MW’a yaklaşmıştır ve 2023 itibariyle 96.000 MW’a çıkması beklenmektedir.
Elektrik üretimi, başta doğalgaz ve hidroelektrik güç santralleri ile yapılmaktadır, bunları kömür ve rüzgar santralleri takip etmektedir. (yaklaşık 6.000 MW halihazırda kurulu kapasite.) Biokütle ve güneş enerjisi santralleri gibi diğer yenilenebilir kaynaklar tarafından sağlanan üretim miktarı halen yeterli sayıda değildir, buna rağmen 600 MW’lık güneş santrallerinin inşası için ön-lisans verilmiştir, ayrıca lisanssız güneş enerjisi pazarı hızla büyümekte ve toplamda yaklaşık 1.500 MW’ı aşmaktadır. Rüzgar ve güneş santrallerine olan coğrafi uygunluğu sayesinde, yapılan çalışmalarla birlikte Türkiye, dünya sıralamasında bir yükseliş göstermiştir. Enerji, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği alanında yapılan çalışmaların kabulüyle birlikte, Türkiye 111 ülke arasında 23. sırada yer almıştır.
Son alınan bilgilerle, 2017 şubat ayında 28 elektrik santraliyle 316,7 MW’lık yeni kurulu güç işletmeye alınmıştır ve bunun %94,2’si yerli yenilenebilir enerji santralidir. Mart 2017’de 1000 MW’lık bir ihale ele alındı, Koreli Hanwha ve Türk Kalyon konsorsiyumu projeyi kazandı.